İşverenin Eğitim Masraflarının İadesi Talebi

4.9/5 - (119 votes)

Genel Bakış

Günümüz iş hayatında işçi ile işveren arasında birçok uyuşmazlık meydana gelmektedir. Bunlardan en önemlilerinden birisi de işveren tarafından daha iyi hizmet alınabilmesi amacıyla işçisine eğitim aldırılmasına rağmen işçiden bunun karşılığını alamamasıdır.

Çalışma hayatında işveren gerek daha iyi hizmet alabilmek gerekse de daha yüksek performans alabilmek amacıyla işçisinden bir takım eğitimler almasını isteyebilir. Böyle bir durumda işçi hem daha donanımlı ve kalifiye bir personel haline gelmekte, hem de aldığı eğitimler neticesinde daha çok talep gören bir personel olarak ileride daha kolay iş bulabilmektedir.

İşveren böyle bir eğitim aldırarak işçisinin gelişimini sağlamasına rağmen bazen işçisinden bunun karşılığını alamamaktadır. Bunun neticesinde de işveren tarafından işçinin eğitimi için yapılan harcamalar sebebiyle maddi olarak zarara uğramaktadır. Bu sebeple de işveren masraflarını karşılamak kaydıyla işçisine verdiği eğitim karşılığında işçisinden belirli bir süre işyerinde çalışmasını garanti altına almak isteyebilir.

İş kanununda bu hususa ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ve buna dair usul ve esaslar Yargıtay kararları ile şekillenmektedir. Uygulamada ise işverenler işçinin eğitimi için yaptığı harcamaları teminat altına alabilmek amacıyla iş sözleşmesine buna ilişkin bir hüküm koymakta ya da iş sözleşmesine ek olarak işçi ile taahhütname imzalamaktadır. Bu taahhütname ile işçinin aldığı eğitim karşılığından belirlenen süre boyunca işyerince çalışmaması durumunda işveren tarafından yapılan harcamaların iade edileceği düzenlenmektedir.

Kanun koyucu TBK 420/1. Maddesinde “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” Hükmü düzenlenmiştir. Yasal mevzuat gereği karşılıklılık ilkesi uyarınca işçi aleyhine tek taraflı olarak düzenlenen cezai şart niteliğindeki hükümler geçersizdir. Ancak eğitim masraflarına ilişkin imzalanan taahhütname bunun istisnasını oluşturmaktadır. Zira Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; masrafları işveren tarafından karşılanarak işçiye aldırılan eğitimlerin karşılığında işçinin belirli bir süre çalışacağının kararlaştırılmasının mümkün olduğu kabul edilmektedir. İşçinin verilen eğitim karşılığında işverenin yanında belirli bir süre çalışma yükümlülüğü altına girmesi, işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirmektedir.

Yargıtay kararları ile eğitim masraflarının iadesine ilişkin olarak bir takım kriterler ve koşullar belirlenmektedir. Buna göre işveren ile işçi arasında eğitime ilişkin yapılan sözleşmenin veya taahhütnamenin yazılı olması zorunludur. Eğer yazılı bir sözleşme ya da taahhütname yoksa işverenin bu eğitimleri işçisine karşılıksız olarak verdiği kabul edilmektedir.

Yine işveren ile işçi arasında imzalanan sözleşmede işçi için eğitimden sonra asgari bir çalışma süresi belirlenmelidir. Ayrıca eğitim süresi ile belirlenen asgari çalışma süresi arasında makul bir oran olmalıdır. Örneğin, 3 günlük bir eğitim karşılığında 5 yıllık çalışma süresi belirlenmesi makul kabul edilmemektedir.

Bunun yanı sıra işveren tarafından eğitim masraflarının iadesi talep edildiğinde bu masraflar o işçiye özgü olmalı ve mutlaka somut bir şekilde yazılı olarak belgelenmelidir. Geri istenebilmesi mümkün olan giderler işçiye bizzat eğitimi için yapılan doğrudan eğitim harcamaları, kurs ücretleri, yemek, seyahat ve konaklama masrafları, eğitim için tutulan yer masrafları, eğitmene verilen ücretlerdir. Bu giderler ancak belgelenmek şartıyla işçiden istenebilir. İşveren tarafından belgelendirilemeyen eğitim masrafları işçiden talep edilemez.

İşveren tarafından eğitim alması sağlanan ve karşılığında işverene belli bir süre çalışma taahhüdünde bulunan işçi bir süre çalıştıktan sonra taahhüt ettiği süre dolmadan işten ayrılırsa, eğitim giderlerinin tamamı işçiden istenemez. Zira işçi, çalıştığı süre içerisinde işverene katkı sağlamış ve taahhüdünün bir kısmını yerine getirmiştir. Bu durumda yapılacak olan, işçinin çalıştığı ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak hesaplama yapılıp bu şekilde talepte bulunmaktır.

İşveren tarafından bir grup işçisine toplu olarak aynı anda eğitim aldırılması da mümkündür. Böyle bir durumda iadesi istenen masraflar; işverenin toplu olarak verdiği eğitimler sebebiyle yapmış olduğu giderlerin işçi başına düşen tutarı, aynı dönemde eğitim alan işçi sayısına bölünmek suretiyle hesaplanır. İşçiye verilen eğitim ile ilgili olduğu tespit edilemeyen giderlerden ise işçi sorumlu olmaz.

İşçinin işverene karşı olan bu yükümlülüğü sınırsız değildir. İşçinin yükümlü olduğu sürenin tamamında çalışılmış olunması halinde işveren tarafından eğitim giderleri istenemez. Yine işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi ya da işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi halinde de eğitim masraflarının iadesi söz konusu olmayacaktır. İşçinin iş sözleşmesini sebepsiz olarak ya da işverenin kusuruna dayanmayan sebeplerle feshetmesi halinde ise eğitim giderlerini ödeme yükümlülüğü olacaktır.

Eğitim giderleri ile iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri birbirine karıştırılmamalıdır. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri kapsamında verilmesi gereken eğitimlere ait giderler işçiden talep edilemez. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17/7. Maddesinde;Bu madde kapsamında verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz.”  Hükmü düzenlenmiş olup, iş sağlığı ve güvenliği eğitim giderlerinin çalışan tarafından karşılanacağı kararlaştırılmış olsa bile buna ilişkin anlaşma geçerli değildir.

Görevli Mahkeme

İşveren tarafından işçiye eğitim aldırılmasına rağmen işçinin taahhüt edilen süre boyunca çalışmaması durumunda eğitim masraflarının iadesi talebine ilişkin dava 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince İş Mahkemesinde açılmalıdır.

İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 2/3. Maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.

Yetkili Mahkeme

Eğitim masraflarının iadesine ilişkin davada yetkili mahkeme; 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin yapıldığı yer mahkemesidir.

Husumet

Eğitim masraflarının iadesine ilişkin açılacak davada husumet taahhüt edilen süre boyunca çalışmayan işçiye yöneltilmelidir.

Açılacak Dava

İşveren tarafından işçiye eğitim aldırılmasına rağmen işçinin taahhüt ettiği süre boyunca haklı ve geçerli bir sebebi olmaksızın işten ayrılması durumunda işveren açacağı dava ile yapmış olduğu eğitim masraflarının iadesini talep edebilir.

Mahkeme tarafından yapılan yargılamada tarafların iddia ve savunmaları dinlenerek eğitim masraflarının iadesine ilişkin yazılı bir anlaşma olup olmadığı araştırılmalıdır. Açılan davada işveren, işçi için harcamış olduğu eğitim masrafları belgelendirilmeli ve ayrıca işçiden bu masrafları talep edebilme hakkı olduğu ispat edilmelidir.

Ayrıca işçiye aldırılan eğitim ile taahhüt edilen çalışma süresinin makul olup olmadığı ve işçi eğitimden sonra bir süre çalışmışsa bu durumda işçinin taahhüt ettiği süre ile çalıştığı süreye ilişkin hususlarda bilirkişi marifetiyle hesaplama yapılarak bu süreler toplam eğitim masrafından indirilerek karar verilmelidir.

 

Web sitesindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Coşkun MERİÇ’e aittir.  Sitedeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

 

Loading

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Danışma Formu

Danışmanlık hizmeti almak ister misiniz? Meriç Hukuk ve Danışmanlık Bürosu uzman avukatları olarak tüm alanlarda müvekkillerine etkin hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır.




    Randevu Tarihi: