Kat Mülkiyeti Kanunu Kapsamında İdari Para Cezası

Genel Bakış

Günümüz toplu yaşamında bağımsız bölümde ikamet eden kişiler arasında veya kişiler ile yönetim arasında birçok uyuşmazlık söz konusu olmaktadır. Kat Mülkiyet Kanunu, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü yönünde birçok hüküm içermesinin yanı sıra çözüme yönelik hükümlere uymama durumunda da bir takım yaptırımlar içermektedir.

Kanunu koyucu KMK 33. Maddesinde kanun ve Yönetim Planına aykırı davranılması durumunda Hakimin Müdahalesi müessesesini düzenlemiş ve izlenecek yolun usul ve esaslarını belirlemiştir. Yine kanun koyucu aynı maddenin son fıkrasında ise Hakimin kararına rağmen verilen süre içerisinde gereğini yerine getirmeyenlere ilişkin idari para cezası yaptırımı öngörmüştür.

KMK 33. Maddesinin 3. Fıkrasında; “Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. 25 inci madde hükmü saklıdır.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenlemedeki para sınırı miktarları 2007 yılına ait olup miktarlar her yıl için güncellenmektedir.

KMK kapsamında idari para cezasına hükmedilmesi için öncelikle bir yargılamaya konu bir durum ve mahkeme tarafından yargılama neticesinde ilgilisine verilmiş bir süre olması gerekmektedir. Görüleceği üzere Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinin son fıkrasında öngörülen idari para cezasının uygulanabilmesi bir mahkeme kararının varlığı ve gereğinin yerine getirilmemesi, sonra ilgilisi tarafından ayrıca istemde bulunulmasına bağlıdır. Yine KMK 36. Maddesinde de KMK 33/son hükmüne atıf yapılmış olup defterleri usulüne uygun tutmayan ve notere tasdik ettirmeyen yöneticiler hakkında da KMK 33/son maddesi gereğince idari para cezasına hükmedilir.

Yine KMK 33/son maddesinde aynı mahkemece idari para cezası verileceği belirtilmiş olduğundan bu yönde bir talep mevcut dava dosyası üzerinden ek karar ile hüküm altına alınamaz. Bu şekilde bir dava açılması durumunda söz konusu davanın aynı mahkemede ayrı bir esasa kaydedilerek ayrı bir dava dilekçesi üzerinden yargılama yapılması gerekmektedir.

Bütün madde metni incelendiğinde kanun koyucunun maddeyi düzenleme şekli ve neyi amaçladığı görülmektedir. Kanun koyucu KMK 33. Maddesinin 1. Fıkrasında borç ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle zarar gören kat malikinin Hakimin Müdahalesini isteyebileceğini düzenlemişken, KMK 33. Maddesinin 2. Fıkrasında ise Hakimin yargılama aşamasında izleyeceği yol ve usulü düzenlemiştir. KMK 33/son hükmünde ise kanun koyucu verilen süre içerisinde Hakimin kararını verilen süre içerisinde yerine getirmeyenler hakkında talep halinde idari para cezasına hükmedilebileceğini belirtmiştir.

Görevli Mahkeme

KMK 33/son madde düzenlemesi gereği Hakimin kararının uygulanmamasından kaynaklı İdari Para Cezası talepli dava KMK Ek Madde 1. Hükmü gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus birden fazla Sulh Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde İdari Para Cezasına hükmedilmesi talepli dava önceki kararın verildiği Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır. Başka bir Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı takdirde mahkeme tarafından ilk kararı veren mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilir.

Yetkili Mahkeme

Açılacak davada yetkili mahkeme daha önce yargılama yapılan ve hüküm kurulan yer mahkemesidir.

Husumet

İdari Para Cezasına hükmedilmesine yönelik husumet mahkeme tarafından yargılama neticesinde süre verilen ve verilen süre içerisinde gereğini yerine getirmeyen ilgililere yöneltilmelidir.

Yargılama Prosedürü

İdari Para Cezasına hükmedilmesi talepli davada mahkeme tarafından öncelikle verilmiş bir mahkeme kararı olup olmadığı ve bu mahkeme kararının yerine getirilip getirilmediği araştırılır.

Mahkeme tarafından tüm bu araştırma yapıldıktan sonra ilgili mahkeme kararının verilen süre içerisinde uygulanmadığı tespit edildiği takdirde davanın kabulüne, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Uygulamada bu yöndeki taleplere ilişkin olarak genelde önceki mahkeme kararının uygulanmadığının tespit edildiği ve keşfe gerek duyulmadığı takdirde mahkeme tarafından dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilerek HMK 320/1. Maddesi gereğince duruşma açmaksızın dosya üzerinden karar vermektedir.

Web sitesindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Coşkun MERİÇ’e aittir.  Sitedeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.